12/02 Çölde Sayım 21-23
[tr] Çölde Sayım 21-23
21:1 Negevde yaşayan Kenanlı Arat Kralı, İsraillilerin Atarim yolundan geldiğini duyunca, onlara saldırarak bazılarını tutsak aldı.
2 Bunun üzerine İsrailliler, ‹‹Eğer bu halkı tümüyle elimize teslim edersen, kentlerini büsbütün yok edeceğiz›› diyerek RABbe adak adadılar.
3 RAB İsraillilerin yalvarışını işitti ve Kenanlıları ellerine teslim etti. İsrailliler onları da kentlerini de büsbütün yok ettiler. Oraya Horma adı verildi. anlamına gelir.
4 Edom ülkesinin çevresinden geçmek için Kızıldeniz yoluyla Hor Dağından ayrıldılar. Ama yolda halk sabırsızlandı.
5 Tanrıdan ve Musadan yakınarak, ‹‹Çölde ölelim diye mi bizi Mısırdan çıkardınız?›› dediler, ‹‹Burada ne ekmek var, ne de su. Ayrıca bu iğrenç yiyecekten de tiksiniyoruz!››
6 Bunun üzerine RAB halkın arasına zehirli yılanlar gönderdi. Yılanlar ısırınca İsraillilerden birçok kişi öldü.
7 Halk Musaya gelip, ‹‹RABden ve senden yakınmakla günah işledik. Yalvar da, RAB aramızdan yılanları kaldırsın›› dedi. Bunun üzerine Musa halk için yalvardı.
8 RAB Musaya, ‹‹Bir yılan yap ve onu bir direğin üzerine koy. Isırılan herkes ona bakınca yaşayacaktır›› dedi.
9 Böylece Musa tunç bir yılan yaparak direğin üzerine koydu. Yılan tarafından ısırılan kişiler tunç yılana bakınca yaşadı.
10 İsrail halkı yola koyulup Ovotta konakladı.
11 Sonra Ovottan ayrılıp doğuda Moava bakan çölde, İye- Haavarimde konakladı.
12 Oradan da ayrılıp Zeret Vadisinde konakladı.
13 Oradan da ayrılıp Amorluların sınırına dek uzanan çölde, Arnon Vadisinin karşı yakasında konakladılar. Arnon Moavla Amorluların ülkesi arasındaki Moav sınırıdır.
14 RABbin Savaşları Kitabında şöyle yazılıdır: ‹‹... Sufa topraklarında Vahev Kenti, vadiler, Arnon Vadisi,
15 Ar Kentine dayanan ve Moav sınırı boyunca uzanan vadilerin yamaçları ...››
16 Oradan RABbin Musaya, ‹‹Halkı bir araya topla, onlara su vereceğim›› dediği kuyuya, Beere doğru yol aldılar.
17 O zaman İsrailliler şu ezgiyi söylediler: ‹‹Suların fışkırsın, ey kuyu! Ezgi okuyun ona.
18 O kuyu ki, onu önderlerle Halkın soyluları Asayla, değnekle kazdılar.›› Bundan sonra çölden Mattanaya,
19 Mattanadan Nahaliele, Nahalielden Bamota,
20 Bamottan Moav topraklarındaki vadiye, çöle bakan Pisga Dağının eteklerine gittiler.
21 İsrailliler Amorluların Kralı Sihona ulaklarla şu haberi gönderdi:
22 ‹‹İzin ver, ülkenden geçelim. Tarlalardan, bağlardan geçmeyeceğiz, hiçbir kuyudan su içmeyeceğiz. Sınırından geçinceye dek, Kral yolundan yolumuza devam edeceğiz.››
23 Ne var ki Sihon, ülkesinden İsraillilerin geçmesine izin vermedi. İsraillilerle savaşmak üzere bütün halkını toplayıp çöle çıktı. Yahesaya varınca, İsraillilere saldırdı.
24 İsrailliler onu kılıçtan geçirip Arnondan Yabbuka, Ammonluların sınırına dek uzanan topraklarını aldılar. Az Kenti Ammon sınırını oluşturuyordu.
25 İsrailliler Heşbon ve çevresindeki köylerle birlikte Amorluların bütün kentlerini ele geçirerek orada yaşamaya başladılar.
26 Heşbon Amorluların Kralı Sihonun kentiydi. Sihon eski Moav Kralına karşı savaşmış, Arnona dek uzanan topraklarını elinden almıştı.
27 Bunun için ozanlar şöyle diyor: ‹‹Heşbona gelin, Sihonun kenti yeniden kurulsun Ve sağlamlaştırılsın.
28 Heşbondan ateş, Sihonun kentinden alev çıktı; Moavın Ar Kentini, Arnon tepelerinin efendilerini yakıp yok etti.
29 Vay sana, ey Moav! İlah Kemoşun halkı, yok oldun! Kemoş senin oğullarının Amorluların Kralı Sihona kaçmasını, Kızlarının ona tutsak olmasını önleyemedi.
30 Onları bozguna uğrattık; Heşbon Divona dek yıkıma uğradı. Medevaya uzanan Nofaha dek onları yıkıma uğrattık.››
31 Böylece İsrail halkı Amorluların ülkesinde yaşamaya başladı.
32 Musa Yazeri araştırmak için adamlar gönderdi. Sonra İsrailliler Yazer çevresindeki köyleri ele geçirerek orada yaşayan Ammonluları kovdular.
33 Bundan sonra dönüp Başana doğru ilerlediler. Başan Kralı Ogla ordusu onlarla savaşmak için Edreide karşılarına çıktı.
34 RAB Musaya, ‹‹Ondan korkma!›› dedi, ‹‹Çünkü onu da ordusuyla ülkesini de senin eline teslim ettim. Amorluların Heşbonda yaşayan Kralı Sihona yaptığının aynısını ona da yapacaksın.››
35 Böylece İsrail halkı kimseyi sağ bırakmadan Og'la oğullarını ve ordusunu yok etti, ülkeyi ele geçirdi.
22:1 İsrailliler yollarına devam ederek Moav ovalarında, Şeria Irmağının doğusunda, Eriha karşısında konakladılar.
2 Sippor oğlu Balak İsraillilerin Amorlulara neler yaptığını duydu.
3 İsrail halkı kalabalık olduğundan, Moavlılar onlardan korkarak yılgıya düştü.
4 Midyan ileri gelenlerine, ‹‹Öküz kırda nasıl otu yiyip tüketirse, bu topluluk da çevremizdeki her şeyi yiyip bitirecek›› dediler. O sırada Sippor oğlu Balak Moav Kralıydı.
5 Balak, Beor oğlu Balamı çağırmak için ulaklar gönderdi. Balam Fırat Irmağı kıyısında, Amav ülkesindeki Petorda yaşıyordu. Balak şöyle dedi: ‹‹Mısırdan çıkıp yeryüzünü kaplayan bir halk yanıbaşıma yerleşti.
6 Lütfen gel de benden daha güçlü olan bu halka benim için lanet oku. Olur ki, onları yener, ülkeden kovarız. Çünkü senin kutsadığın kişinin kutsanacağını, lanetlediğin kişinin lanetleneceğini biliyorum.››
7 Moav ve Midyan ileri gelenleri falcılık ücretini alıp gittiler. Balama varınca Balakın bildirisini ona ilettiler.
8 Balam onlara, ‹‹Geceyi burada geçirin›› dedi, ‹‹RABbin bana söyleyecekleri uyarınca size yanıt vereceğim.›› Bunun üzerine Moav önderleri geceyi Balamın yanında geçirdiler.
9 Tanrı Balama gelip, ‹‹Evinde kalan bu adamlar kim?›› diye sordu.
10 Balam Tanrıyı şöyle yanıtladı: ‹‹Sippor oğlu Moav Kralı Balak bana şu bildiriyi gönderdi:
11 ‹Mısırdan çıkan halk yeryüzünü kapladı. Gel de benim için onlara lanet oku. Olur ki, onlarla savaşmaya gücüm yeter, onları kovarım.› ››
12 Ama Tanrı Balama, ‹‹Onlarla gitme! Bu halka lanet okuma, onlar kutsanmış halktır›› dedi.
13 Sabah Balam kalktı, Balakın önderlerine, ‹‹Ülkenize dönün. Çünkü RAB sizinle gelmeme izin vermiyor›› dedi.
14 Moav önderleri dönüp Balaka, ‹‹Balam bizimle gelmedi›› dediler.
15 Bunun üzerine Balak ilk gidenlerden daha çok ve daha saygın başka önderler gönderdi.
16 Balama gidip şöyle dediler: ‹‹Sippor oğlu Balak diyor ki, ‹Lütfen yanıma gelmene engel olan hiçbir şeye izin verme.
17 Çünkü seni fazlasıyla ödüllendireceğim, ne istersen yapacağım. Ne olur, gel, benim için bu halka lanet oku.› ››
18 Balam Balakın ulaklarına şu yanıtı verdi: ‹‹Balak sarayını altınla, gümüşle doldurup bana verse bile, Tanrım RABbin buyruğundan öte küçük büyük hiçbir şey yapamam.
19 Lütfen siz de bu gece burada kalın, RABbin bana başka bir diyeceği var mı öğreneyim.››
20 O gece Tanrı Balama gelip, ‹‹Madem bu adamlar seni çağırmaya gelmiş, onlarla git; ancak sana ne söylersem onu yap›› dedi.
21 Balam sabah kalkıp eşeğine palan vurdu, Moav önderleriyle birlikte gitti.
22 Tanrı onun gidişine öfkelendi. RABbin meleği engel olmak için yoluna dikildi. Balam eşeğine binmişti, yanında iki uşağı vardı.
23 Eşek, yalın kılıç yolda durmakta olan RABbin meleğini görünce, yoldan sapıp tarlaya girdi. Balam yola döndürmek için eşeği dövdü.
24 RABbin meleği iki bağın arasında iki yanı duvarlı dar bir yolda durdu.
25 Eşek RABbin meleğini görünce duvara sıkıştı, Balamın ayağını ezdi. Balam eşeği yine dövdü.
26 RABbin meleği ilerledi, sağa sola dönüşü olmayan dar bir yerde durdu.
27 Eşek RABbin meleğini görünce, Balamın altında yıkıldı. Balam öfkelendi, değneğiyle eşeği dövdü.
28 Bunun üzerine RAB eşeği konuşturdu. Eşek Balama, ‹‹Sana ne yaptım ki, üç kez beni böyle dövdün?›› diye sordu.
29 Balam, ‹‹Benimle alay ediyorsun›› diye yanıtladı, ‹‹Elimde kılıç olsaydı, seni hemen öldürürdüm.››
30 Eşek, ‹‹Bugüne dek hep üzerine bindiğin eşek değil miyim ben?›› dedi, ‹‹Daha önce sana hiç böyle davrandım mı?›› Balam, ‹‹Hayır›› diye yanıtladı.
31 Bundan sonra RAB Balamın gözlerini açtı. Balam yalın kılıç yolda durmakta olan RABbin meleğini gördü, eğilip yüzüstü yere kapandı.
32 RABbin meleği, ‹‹Neden üç kez eşeğini dövdün?›› diye sordu, ‹‹Ben seni engellemeye geldim. Çünkü gittiğin yol seni yıkıma götürüyor.
33 Eşek beni gördü, üç kez önümden saptı. Eğer yoldan sapmasaydı, seni öldürür, onu sağ bırakırdım.››
34 Balam RABbin meleğine, ‹‹Günah işledim›› dedi, ‹‹Beni engellemek için yolda dikildiğini anlamadım. Uygun görmüyorsan şimdi evime döneyim.››
35 RABbin meleği, ‹‹Adamlarla git›› dedi, ‹‹Ama yalnız sana söyleyeceklerimi söyleyeceksin.›› Böylece Balam Balakın önderleriyle gitti.
36 Balak Balamın geldiğini duyunca, onu karşılamak için Arnon kıyısında, sınırın en uzak köşesindeki Moav Kentine gitti.
37 Balama, ‹‹Seni çağırmak için adam gönderdiğimde neden gelmedin?›› dedi, ‹‹Seni ödüllendirmeye gücüm yetmez mi?››
38 Balam, ‹‹İşte şimdi geldim›› diye yanıtladı, ‹‹Ama ne diyebilirim ki? Ancak Tanrının bana buyurduklarını söyleyeceğim.››
39 Bundan sonra Balam Balakla yola çıkarak Kiryat-Husota gitti.
40 Balak sığırlar, davarlar kurban etti, Balamla yanındaki önderlere et gönderdi.
41 Sabah Balak Balam'ı Bamot-Baal'a çıkardı. Balam oradan İsrail halkının bir kesimini görebildi.
23:1 Balam Balaka, ‹‹Burada benim için yedi sunak kur ve yedi boğayla yedi koç hazırla›› dedi.
2 Balak onun dediğini yaptı. Balakla Balam her sunağın üstünde birer boğayla koç sundular.
3 Sonra Balam Balaka, ‹‹Ben az öteye gideceğim, sen yakmalık sununun yanında bekle›› dedi, ‹‹Olur ki, RAB karşıma çıkar. Bana ne açıklarsa, sana bildiririm.›› Sonra çıplak bir tepeye çıktı.
4 Tanrı Balama göründü. Balam Tanrıya, ‹‹Yedi sunak kurdum, her sunağın üstünde birer boğayla koç sundum›› dedi.
5 RAB Balama ne söylemesi gerektiğini bildirerek, ‹‹Balaka git, ona şu haberi ilet›› dedi.
6 Böylece Balam Balakın yanına döndü. Onun Moav önderleriyle birlikte yakmalık sunusunun yanında durduğunu gördü.
7 Sonra şu bildiriyi iletti: ‹‹Balak beni Aramdan,
Moav Kralı beni doğu dağlarından getirdi.
‹Gel, benim için Yakup soyuna lanet oku› dedi,
‹Gel, İsrailin yıkımını dile.›
8 Tanrının lanetlemediğini
Ben nasıl lanetlerim?
RABbin yıkımını istemediği kişinin yıkımını
Ben nasıl isteyebilirim?
9 Kayaların doruğundan görüyorum onları,
Tepelerden bakıyorum onlara.
Tek başına yaşayan,
Uluslardan kendini soyutlayan
Bir halk görüyorum.
10 Kim Yakup soyunun tozunu
Ve İsrailin dörtte birini sayabilir?
Doğru kişilerin ölümüyle öleyim,
Sonum onlarınki gibi olsun!››
11 Balak Balama, ‹‹Bana ne yaptın?›› dedi, ‹‹Düşmanlarıma lanet okuyasın diye seni getirdim. Oysa sen onları kutsadın!››
12 Balam, ‹‹Ben ancak RABbin söylememi istediği şeyleri söylemeliyim›› diye yanıtladı.
13 Bunun üzerine Balak, ‹‹Ne olur, benimle gel›› dedi, ‹‹Onları görebileceğin başka bir yere gidelim. Onların hepsini görmeyeceksin, bir kesimini göreceksin. Oradan onlara benim için lanet oku.››
14 Böylece Balak Balamı Pisga Dağındaki Gözcüler Yaylasına götürdü. Orada yedi sunak kurdu, her sunağın üstünde birer boğayla koç sundu.
15 Balam Balaka, ‹‹Az ötede RABbe danışacağım, sen burada yakmalık sununun yanında bekle›› dedi.
16 RAB Balama göründü, ne söylemesi gerektiğini bildirerek, ‹‹Balaka git, ona şu haberi ilet›› dedi.
17 Böylece Balam Balakın yanına döndü, onun Moav önderleriyle birlikte yakmalık sunusunun yanında durduğunu gördü. Balak, ‹‹RAB ne dedi?›› diye sordu.
18 Balam şu bildiriyi iletti: ‹‹Ey Balak, uyan ve dinle;
Ey Sippor oğlu, bana kulak ver.
19 Tanrı insan değil ki,
Yalan söylesin;
İnsan soyundan değil ki,
Düşüncesini değiştirsin.
O söyler de yapmaz mı?
Söz verir de yerine getirmez mi?
20 Kutsamak için bana buyruk verildi;
O kutsadı, ben değiştiremem.
21 Yakup soyunda suç bulunmadı,
Ne de İsrailde kötülük.
Tanrıları RAB aralarındadır,
Aralarındaki kral olarak
Adına sevinç çığlıkları atıyorlar.
22 Tanrı onları Mısırdan çıkardı,
Onun yaban öküzü gibi gücü var.
23 Yakup soyuna yapılan büyü tutmaz;
İsraile karşı falcılık etkili olmaz.
Şimdi Yakup ve İsrail için,
‹Tanrı neler yaptı!› denecek.
24 İşte halk bir dişi aslan gibi uyanıyor.
Avını yiyip bitirmedikçe,
Öldürülenlerin kanını içmedikçe rahat etmeyen aslan gibi kalkıyor.››
25 Bunun üzerine Balak, ‹‹Onlara ne lanet oku, ne de onları kutsa!›› dedi.
26 Balam, ‹‹RAB ne derse onu yapmalıyım dememiş miydim sana?›› diye yanıtladı.
27 Sonra Balak Balama, ‹‹Ne olur, gel, seni başka bir yere götüreyim›› dedi, ‹‹Olur ki, Tanrı oradan benim için onlara lanet okumana izin verir.››
28 Böylece Balamı çöle bakan Peor Dağının tepesine götürdü.
29 Balam, ‹‹Burada benim için yedi sunak kurup yedi boğayla yedi koç hazırla›› dedi.
30 Balak onun dediğini yaptı, her sunağın üstünde birer boğayla koç sundu.